Saturday 29 November 2008

Halit'in Ziyareti

Bugun Halit bizi ziyarete geldi. Cuma aksami Nottingham'da islerini bitirdikten ve uzun bir yolculuktan sonra (Nottingham - Staines arasi 214 km) nihayet kendisini tren istasyonundan aldim. Hepimiz ac oldugumuz icin direkt solugu Nandos Restaurant'da aldik, ancak Halit yurtdisindayken et turu yemekler yemiyormus dolayisiyla orda vejeteryan takildi. Buranin yemek kulturu olmadigi icin (sandvich ve fast food cogunlukta) burda bulundugu zaman icinde pek doyamamistir diye tahmin ediyorum, gerci mideyi buraya gelmeden once Nottingham'daki yemeklerden bozmus sanirim.
Cumartesi gunu Londra Merkez'e indik ve sirasiyla Waterloo, London Eye, Westminster, Big Ben, Trafalgar Square, Piccadilly Circus, Oxford Street, Green Park ve Buckingham Palace'i gezdik (Tower of London ve Tower Bridge'i tamamen atlamisiz, arada kaynadi valla, kusura bakma arkadasim). Neyse gorulecek yerleri gorup alisverisleri de yaptiktan sonra eve donduk. Ertesi gun sabah kahvaltidan sonra Halit'i Stansted havaalanina biraktim.

Halit Visit

Friday 10 October 2008

Bale Gosterisi

10 Ekim Cuma ve 11 Ekim Cumartesi gunleri Ece'nin yillik bale gosterisi vardi. Her yil yepyeni bir koreografi ile sahne alan modern dans ve klasik bale tarzinda olan gosteri bu yil da cok keyifli ve zevkli gecti. Ece'nin tam 3 sahne'de danslari vardi. "The Wizard of Oz" filminden korkulugun sarkisi "If I only had a brain", "Twinkle twinkle little star" ve Fairy. Bu yil gosteriyi Ece'nin anneannesi de izleme firsati buldu ve cok begendi. Bu gosteriler "The Performance Academy" adli kurulus tarafindan hazirlaniyor ve Ece bunun icin her hafta Pazartesi ve Persembe gunleri okuldan sonra 1'er saat bale egitimi aliyor.

Monday 15 September 2008

RBS Williams Formula 1

Sirketimizin yillik zirvesi bu sene Oxfordshire, Grove'da bulunan RBS Williams Formula 1 Konferans merkezinde yapildi. Konferansin yani sira Williams'in yaris arabalari muzesini gezme imkanimiz oldu. Kuruldugu 1978'den 2008'e kadar uzanan 30 yillik zaman dilimi icerisinde kullanilan cesitli yaris arabalarin sergilendigi bolum gercekten de gorulmeye degerdi.

Thursday 4 September 2008

Okul basliyoooor

Ece bugun yeni okulu olan "Kingscroft Junior School" a basladi. Daha once gittigi okul olan "Knowle Park Infant School" daki bircok sinif arkadasi ile (en iyi arkadasi Leina Price da buna dahil) ayni sinifa gidiyor. Duyumlarimiza gore yeni sinif ogretmenleri de okulun en iyileriymis, bu da tabi ayrica mutluluk verici. Yeni okul ile birlikte uniformalar da degisti ayrica. Eskiden mavi, gri, beyaz olan uniformalar simdi artik bordo, gri ve sari oldu. Her zamanki gibi en cok uzerinde durulan konu "okumak". Cocuklar her gun kendi seviyelerinde olan bir kitap secip evde okuyorlar. Veliler de okuma performanslari ile ilgili not defterine yazi yaziyorlar.

Sunday 31 August 2008

The Human Race 10k - London Wembley


Bugun "The Human Race 10k" yarisina katilmak uzere saat 15:00 de evden ciktim. Birbucuk saat sonra meshur Wembley stadyumuna ulastim. Stadyum gectigimiz yillarda buyuk bir tadilat gecirmis. Gercekten de yerlerden tutun da tuvaletlere kadar cok modern ve temizdi. Milleti costurmak icin once "Pendulum" ardindan da "Moby" yarimsar saatlik konser verdikten sonra dev ekranlarda diger sehirlerdeki kosuyu gosterdiler. Gosterdikleri toplam 3 sehirden biri de Istanbul'du. Isil isil Bogaz Koprusunde kosanlari gorunce muthis duygulandim dogrusu. Ah be simdi Istanbul'da kosmak vardi diye icimden gecirdim. Insallah o da bir gun kismet olur. Konserlerin ardindan sirayla 1,2,3 ve 4 ncu gruplar start aldilar. Ben 4 ncu gruptaydim. Bizim grup ile birlikte unlu Ingiliz maratoncu "Paula Radcliffe" de kostu.

Kosuya cok iyi basladim. Kendimi cok zorlamadan belli bir tempoyla ilk 5 km yi tamamladim. Normalde yorgunluk belirtileri 5 nci kilometre den sonra kendini gosterirdi ancak bu sefer oyle olmadi, hatta kendimi cok iyi hissettigim icin tempomu biraz artirdim. Ne yazik ki mesafe tabelalari olmadigi icin ne zaman sprinte baslayacagimi bilemedigim icin son 1 km yi normal hizda kostum. Finishi gorunce zaten 100 m kalmisti onumde. Cok iyi surede kostugumu hissediyordum ve sonuc geldi. 59 dk 34 sn. Bu bugune kadar kostugum yarislar icerisinde en iyi derecem. Hedefim 1 saatin altiydi ve bunu tutturdugum icin cok mutlu oldum. Londra ortalamasi 57 dk 47 sn, Istanbul ortalamasi ise 1 saat 18 dk 57 sn. Bu durumda Istanbul'dan iyi ama Londra'dan kotu kosmus oldum, yani herzamanki gibi yine Turkiye ile Ingiltere arasinda kaldik :) Ha bu arada yarisi 88506 nci sirada tamamladim ama kac kisi arasindan bilmiyorum. Yaris sonuclari burda.

Benim yaris performansim da asagida.





Wednesday 13 August 2008

The Human Race

Nike dunyada bir ilki gerceklestiriyor. 31 Agustos 2008'de dunyanin 25 sehrinde yuzbinlerce insan 10km lik yarisi ayni anda kosacak ve ben o kosanlardan biri olacagim. Ne yazik ki Istanbul'da kosamiyorum ancak hatira olsun diye Istanbul'daki Taksim Nike'da form doldurdum ve formami aldim. Londra'da kosabilmek icin buraya dondukten sonra basvuruda bulundum ve burdan da formami ve konsere giris biletimi aldim. Kosu baslamadan once Moby yarismacilara Wembley stadyumunda bir konser verecek ve ardindan kosu baslayacak. Ne yazik ki Agustos basindan bu yana hic kosamadim, insallah geri kalan sure'de yeterli antrenman yapma imkanim olur.

Monday 11 August 2008

Londra'ya Donus

Dunku olaydan ders alarak tam zamaninda havaalanina geldik, ancak check in yaptirirken yetkili personel biletimde sorun oldugunu soyledi. Ucret odemem gerektigini soylediler ve beni BA Satis ofisine yonlendirdiler. Sansima bana dun yardimci olan bayan vardi ofiste. Beni hatirladi ve kayitlari kontrol edince 408 Euro'luk odeme gorundugunu soyledi. Beynimden vurulmusa dondum. Neyse ki yanlislik oldugunu soyledi ve duzeltti ve boylece baska bir puruz cikmadan Londra'ya donebildim. Tesekkurler BA'deki bayan.

Sunday 10 August 2008

Time Zone Faciasi

Bugun teknolojinin azizligine ugradim kelimenin tam anlamiyla. Saat 17:30 gibi havaalanina geldim ve bir baktim ki ne goreyim. Benim ucak icin son cagri yapiliyor ve ben daha check in yaptirmamisim. Tabi ki ucagi kacirdim. Biraz dusununce sebebini anladim. Donus icin takvimime tarih ve saat girdigimde yerel saat yazilir dogal olarak ve ben Turkiye'ye giris yaptigimda telefonumun zaman bolgesini Istanbul'a gore degistirmistim. Meger bunu yapinca cihaz otomatik olarak butun takvim kayitlarini 2 saat ileri aliyormus.
17:25 olarak girdigim kayit olmus sana 19:25. Ben de tabi ona gore hareket edince olan oldu. Hemen BA satis ofisinde bir bayan vardi ona danistim. Sagolsun cok yardimci oldu ve bana yarin 11:30 da burda olun dedi. 13:55 ucagina yer ayarlamis. Nasil rahatladim anlatamam.

Saturday 9 August 2008

Onuncu Yil

10 yil olmus biz evleneli, hey gidi hey. Nice 10 yillara askim.

Friday 8 August 2008

Zeynep ve Mustafa

Evlenmek icin iyi bir gun secmis kayinbiraderim, herkese nasip olmaz 08.08.08 (bizimki de 09.08.98). Fark ettim ki cok uzun zamandir dugune gitmemisim. Kismet buguneymis. Dugun cok guzel gecti, yedik, ictik eglendik. Ece bile hayatinda ilk kez dugun gormus olmasina ragmen ayak uydurdu, hatta dans bile etti. Omur boyu mutluluklar diliyorum Zeynep ve Mustafa'ya.

Wednesday 6 August 2008

Anadolu Kavagi

Doganay sagolsun bugun gelip bizi aldi ve hep birlikte Anadolu Kavagi'na gezmeye gittik. Once Sariyer'e gidip arabayi park ettik, ordan vapur ile Anadolu Kavagi'na ulastik. Sahilde bir yere oturup yemek yedikten sonra kasabada biraz dolastik. Tabi Kavagi gelip de meshur Wafer'dan yemeden gitmek olmazdi. Cocuklar dondurmalari biz ise wafer'lari goturduk. Degisik ve guzel bir gun oldu. Tesekkurler Doganay.

Monday 4 August 2008

Aqua Club Dolphin

Dunku Megasoft zirvesinde Yalcin ile kizlarimizi alip havuza gitmek icin sozlesmistik. Hangi havuz diye karar verip alisveris yapmak ogleni buldu gerci ama iyi ki de daha erken gitmemisiz, yoksa tam anlamiyla kavrulurduk. Bahcesehir'deki Aqua Club Dolphin'e gitmeye karar verdik. Haftaici oldugundan dolayi cok kalabalik degildi ve her yerde rahat rahat sezlong bulabildik. Kac tane havuz ve kaydirak var sayamadim, alan epey buyuktu. Kizlar hemen kaydiraklara yoneldi tabi ve nerdeyse gun boyu kaydirak ve havuzlardan cikmadilar. Ikisi de cok eglendi, tabi bizler de oyle.

Sunday 3 August 2008

2008 Megazort Zirvesi

Bu yil ilk defa Megazort Zirvesi'ni alisilagelmisin disinda yaptik. 2 Agustos Cumartesi sabahi Halit, Yalcin ve Selimi Sirinevler'den aldiktan sonra beni ve Sinan'i da Fatih'den aldi ve Agva yolunu tuttuk.
Yolculuk cok keyifli gecti diyebilirim, zaten 1 yilin ardindan genelde konusulacak cok sey oluyor. Bu sefer de oyle oldu ve yol boyunca kahkahalarimiz eksik olmadi. Uzun zamandir bu kadar cok gulmemistim dogrusu cok iyi geldi. Sinan'in tavsiyesiyle yol uzerinde ormanin icinde bir yerde kahvalti icin durduk. Kahvalti gercekten de superdi.
Agva'ya oglene dogru varabildik. Once kalmak icin yer baktik tabi, sonunda Gunbatimi diye bir yere karar kildik. Yalcin, Sinan ve ben bir odaya, Halit ve Selim ayri bir odaya yerlestik. Biraz Langirt ve masa tenisi oynadiktan sonra Ogleden sonra sahile inip denize girmeye kalkistik ki ne mumkun. Deniz sanki Sibirya, buz buz, serinlemek icin girdik ama 5 dk dan fazla kimse duramadi. Oyle soguk ki ayaklari yakiyordu.
Cok gec olmadan arabaya atlayip yakinda bulunan ormanlik alana gidip yuruyus yaptik. Yuruyus boyunca bogurtlen toplayip yedik. Halit'in bizi gece karanliga birakma planlari tutmadi ve tam hava kararmak uzereyken arabaya ulastik.
Aksam olunca Agva'ya geri donup yemek icin yer aradik ve bir kofteci'de oturduk. Isabetli kararmis, kofteler harikaydi. Biraz dolandiktan sonra, tesislere geri donup okey oynadik. Oyun bittikten sonra da herkes yatmaya gitti.
Ertesi gun kahvaltimizi yapip odalari bosalttik, bu arada ogrendik ki gece ben ve Sinan karsilikli senfoni yapmisiz, Halit ve Selim de sabaha kadar borazan calmislar. Ayrica Halit gece Selim'e sarilmis :)
Deniz dunkune oranla cok daha sicakti Pazar gunu, dalgalarla bogusmakla gecti vaktin cogu. Aksam olunca nehir'e inip 1 saat kadar deniz bisikleti ile tur attik. Daha sonra arabaya binip donus yolunu tuttuk. Yolda donerken aksam yemegi icin oraya mi girsek buraya mi girsek derken ilk cikan tesise gir dedim Halit'e. Bir yere girdik oturduk. Iyi ki de girmisiz oraya. Gozlemeler harika, Manti super, ortaya gelen salata bahceden toplama ilacsiz, kitir kitir ve muhtesem lezzetli. Caylar mis. Acayip keyifli oldu. Hesap 5 kisi icin 55 YTL geldi.
Aksama sagolsun Halit hepimizi evlerimize birakti ve boylece 2008 Megazort Zirvesi de sona ermis oldu.

Zirve_2008_05Zirve_2008_07Zirve_2008_12Zirve_2008_15Zirve_2008_30Zirve_2008_38Zirve_2008_52Zirve_2008_63Zirve_2008_64Zirve_2008_71Zirve_2008_85Zirve_2008_92Zirve_2008_96

Friday 1 August 2008

Enez

20 Temmuz - 1 Agustos arasini Enez'de bulunan yazligimizda gecirdik. 3D (Deniz, doga ve dostluk) her zamanki gibi superdi. Doganay ve Sinan'lar gittikten sonra yapilacak fazla birsey de olmadigindan 2 gunumu kapi, pencere ve pergule gibi ahsap yuzeyleri pinoteks yaparak feda ettim. Ilginctir ki ilk defa bu isler bana angarya olarak gelmedi. Keyifle yaptim diyebilirim. Ayrica en zevk aldigim olay da tabi ki sabahlari kostugum 5 km'lik orman parkuru idi. Neredeyse her gun kosabildim.

Friday 18 July 2008

Ver elini Turkiye ve tatil...

En sonunda uzun suredir bekledigimiz Turkiye tatili geldi catti. Sabah saat 4'de kalkip, 04:30 gibi ilk defa gidecegimiz ve Mart 2008 de acilan Heathrow Terminal 5'in yolunu tuttuk. Uc adet Valizin her biri her zamanki gibi 24 kg'lik limiti 1-2 kilo asmis durumdaydi. Neyse ki Check-In de sorun yasamadik. Yeni terminal gercekten de cok profesyonelce tasarlanip yapilmis. Hersey en ince ayrintisina kadar dusunulmus.Guvenlik kontrolunden gecerken kucuk bir problem ile karsilastik. Sirt cantamda bulunan bilimum alet edevatlar (sarj aletleri, GPS, Kamera, piller v.s.) didik didik edildi. Ayrica 100 ml yi gectigi icin deodorant ve sac sekillendirici krem'lerime el konuldu :( Maalesef Goz tarayici sisteme de (IRIS scan ) kayit olamadim, sabah 7 de aciliyormus ofis. Giris cikislarda pasaport gostermekten kurtaracaktim ne guzel. Neyse kismet birdahaki sefere.
3,5 saatlik yolculuktan sonra ucagimiz Istanbul Havalimani'na inis yapti ve yarim saatlik kosusturmanin ardindan ailelerimize kavusup hasret giderdik. Oh be, dunya varmis, sukurler olsun kavustuk ulkemize.Eve gelip bir sure dinlendikten sonra Aksaray'daki Turkcell Extra'ya gidip cep telefon kaydimi yaptirdim. Malum yurtdisindan alinan cep telefonlarinin IMEI numaralarini kayit ettirmek icap ettiriyor, yoksa bloke olup calismiyorlar. Kayit ettirmekle de bitmiyor is, acilmasi icin beklemek gerekiyor ki benim telefon ancak Sali gunu acildi.

Sunday 6 July 2008

New Forrest - Sandy Balls

Bu haftasonunu bize 120 km uzakliktaki New Forest bolgesinde bulunan Sandy Balls tesislerinde cadir kurarak gecirdik. Ece'nin arkadasi Leina'nin ailesi bizi davet etmisti ve havanin kotu olmasina ragmen gitmeye karar verdik. Tesis cok kaliteli ve iyi organize edilmis. Bize ayrilan alan'da David (Leina'nin babasi) birkac saat oncesinden gidip cadiri kurdu. Biz vardigimizda cadir hazirdi. Vaktimizin cogu cok keyifli gecti, TV siz, bilgisayarsiz hayat ne guzelmis aslinda. Havanin cok soguk ve yagmurlu olmasina ragmen cok eglendik. Pazar gunu erkenden kalkip yagmurun altinda esyalari toparladik ve donus yolunu tuttuk.
Butun resimler icin burayi tiklayin.

Wednesday 25 June 2008

Almanya 3 - Turkiye 2 (Onur maci)

Maalesef Almanya'ya 3-2 lik skorla yenildik ve turnuvaya veda ettik ama basimiz dik, onurlu ve gururlu bir sekilde. Cocuklarin hepsine helal olsun, onlari tebrik ediyorum. Yureklerini ortaya koydular, hepsiyle gurur duyuyorum.
Benim gozumde Turkiye kazandi cunki Turkiye gonullerin sampiyonu. Mac tamamen bizim hakkimizdi, oyunu biz yonlendirdik, topu biz cevirdik ve pozisyonlari biz bulduk ama ne yazik ki berbat oynayan Almanya bulduklari ender pozisyonlari bizim hatalarimiz yuzunden gole cevirmeyi basardi.
Her ne olursa olsun Turkiye Euro 2008'e damgasini vurdu ve turnuva bizim sayemizde renklendi ve senlendi. Oynadigimiz maclar tarihe gecti, bircok ovguler aldik, dunyanin her yerinde adimiz anildi, insanlar bizi izledi, bizi destekledi. Turkiye'nin nasil yurekli ve mert bir takim oldugunu, yilmaz oldugunu dunya'ya gosterdik. Gonulleri fethettik, varsin baskalari kupayi alsin onemli degil.
Yilmayalim, calisalim ve yolumuza emin adimlarla devam edelim. Hedef 2010 Dunya kupasi. Haydi aslanlar ileri...

Friday 20 June 2008

Turkiye 3 - Hirvatistan 1 (Mucize mac)

Bu milli takim beni kalpten goturecek, sadece beni degil herkesi.

Halbuki ne kadar da kotu basladik oyuna, sikici mi sikici, heyecan yok, atak yok, herkes bir tutuk sanki olu topragi serpilmis uzerlerine. Neyse ki en azindan Hirvatlara da fazla firsat tanimadik. Biz oynamadik ama onlari da oynatmadik. Tabi ortaya dogal olarak futbol kalitesi acisindan cok vasat bir karsilasma cikti. Hirvatlar bizden daha fazla pozisyon buldular ve Rustu'nun kurtarislari olmasaydi durum cok farkli olabilirdi.

Oyun uzatmalara kaldi ve nihayet bizim cocuklar da biraz canlandilar. Tam umitlenmistik ki uzatmalarin 29 ncu dakikasinda korktugum basimiza geldi; Rustu yine yapacagini yapti ve aptalca bir cikis yapip kaleyi bosladi ve bizi yikan gol geldi.

Bitmistik, tamam dedim demek ki buraya kadarmis. Kaderimize razi geldik. Yenilgiyi kabul ettik. Sorarim kim etmezdi ki ? Kim etmedi soyleyeyim; Rustu ve Tuncay. Bitis dudugu ha caldi ha calacak, eli kulaginda, ama onlar arkadaslarini yeniden fiseklediler ve inanilmaz denilen oldu.

Rustu'nun atisini Semih aldi, dondu ve cakti, ama nasil bir cakis oyle boyle degil. Once inanmadim, idrak edemedim. Olamazdi bu, hani biz kaybetmistik. Yooooo biz degildik kaybeden, Hirvatlardi. Biz esitligi saglamistik ama Semih'in golu aslinda bizim galibiyet golumuzdu. O gol 2 sayilacak kadar onemliydi cunki. Hirvatlar maci oracikta kaybettiler iste. Penalti atislari sadece formaliteydi artik. Hirvat takiminin oyuncularinin surat ifadeleri bin kelimeye bedeldi zaten. Rustu'nun harika kurtarisi bizim zaferimizi ilan etti.

TURKIYE YARI FINALDEEEEE.

Bu turnuva bizim gibi takimi daha tarihinde gormemistir. Biz tarih yazdik. Avrupa 2008 ileride "Cilgin Turkler" in turnuvasi olarak hatirlanacak.
Son 3 mactir yapilamaz denileni yaptik, mucizeler gerceklestirdik. Bu sans olamaz ancak mucadele deseniz o da bir yere kadar. Allah bizim bu kupayi almamizi istiyor, bundan artik hicbir suphem yok.

Bu kupa bizim kaderimiz. Haydi aslanlar ileri...

Dipnotlar :

- Zaferimize golge dusuren o serefsiz mahlukatlarin elleri kirilsin...
- Hem Cek Cumhuriyeti macinda, hem de Hirvatistan macinda, Ulubatli Hasan misali, ellerinde Turk bayraklari ile Prag'in gobeginde, Ceklerin ve Hirvatlarin meydanlarinda "Turkiye, Turkiye" diye bagiran Melih arkadasimi alnindan opuyorum. Aslanim benim, helal olsun sana...


Monday 16 June 2008

Turkiye 3 - Cek Cumhuriyeti 2 (Muhtesem Mac)

Aman Allahim, bu nasil bir macti boyle. Olduk olduk dirildik vallahi. Tek kelimeyle inancin ve azmin zaferi.
Cek'lerin ilk yarida attiklari gol zaten ben geliyorum demisti, bizim oyuncular tutuk mu tutuk, topa sahip olduklari ender zamanlarda ise oyun kurmaktan acizlerdi. 1-0 dan sonra ve ikinci yaridaki oyunu gordukten sonra ki sanki karsimizda bambaska bir Turk milli takimi vardi, gol umidim vardi hala, atariz diyordum ama Cek'ler ikinci golu atmayi basardilar ve ben herkes gibi artik yenilgiyi kabullenmistim. Ne var ki Milli takimimiz bunu kabullenmedi ve canla basla mucadeleye devam ettiler ve inandilar. 75 nci dakikada Arda durumu 2-1 yapti. Yine umitlendik, acaba esitleyebilme sansimiz varmiydi ? Artik macin sonu da geliyordu. 88 nci dakikada Nihat, kalecinin hatasini affetmedi ve skoru 2-2 yapti. Delirdik adeta, olaganustuydu, mucizeydi, hic olmazsa penaltilara birakmistik. Kim dusunebilirdi ki kalan son 2 dakikada bir gol daha atariz diye. Nihat cikti ve sogukkanli bir sekilde golunu atti. 3-2 Turkiye galip. 15 dakikaya 3 gol sigdirdik ve cildirdik. Ama daha bitmemisti, kaleci Volkan'in gereksiz yere bozayi Koller'i itmesi ve ardindan kirmizi kart ile oyun disi kalmasi maci daha da dramatik hale getirdi. Tuncay aslanlar gibi giydi kaleci formasini ve gecti kaleye (arkadasim Ugur'un deyimiyle "Her Turk kaleci dogar). Ben hayatimda ilk kez kaleci olmayan oyuncunun kaleye gectigine sahit oldum. Varsa sizin bildiginiz yazin valla. Sonunda duduk caldi ve oyun bitti ama biz de bittik. Hayatimda izledigim en muhtesem ve olaganustu maclardan bir tanesiydi. Ilker Yasin ile roportaj yapan biri "yine aglamak istiyormusunuz ?" diye sordu ve ben koptum.
Yine cikip sans diyenler vardir eminim. Valla bu hakeme ragmen ve ikinci yaridaki oynann muhtesem oyunla biz bu maci aldik, buna sans demek saflik olur.
Milli takimimizi cani yurekten kutluyorum, bize unutulmaz bir babalar gunu yasatti. Haydi aslanlar sirada Hirvatlar var.