Wednesday 25 June 2008

Almanya 3 - Turkiye 2 (Onur maci)

Maalesef Almanya'ya 3-2 lik skorla yenildik ve turnuvaya veda ettik ama basimiz dik, onurlu ve gururlu bir sekilde. Cocuklarin hepsine helal olsun, onlari tebrik ediyorum. Yureklerini ortaya koydular, hepsiyle gurur duyuyorum.
Benim gozumde Turkiye kazandi cunki Turkiye gonullerin sampiyonu. Mac tamamen bizim hakkimizdi, oyunu biz yonlendirdik, topu biz cevirdik ve pozisyonlari biz bulduk ama ne yazik ki berbat oynayan Almanya bulduklari ender pozisyonlari bizim hatalarimiz yuzunden gole cevirmeyi basardi.
Her ne olursa olsun Turkiye Euro 2008'e damgasini vurdu ve turnuva bizim sayemizde renklendi ve senlendi. Oynadigimiz maclar tarihe gecti, bircok ovguler aldik, dunyanin her yerinde adimiz anildi, insanlar bizi izledi, bizi destekledi. Turkiye'nin nasil yurekli ve mert bir takim oldugunu, yilmaz oldugunu dunya'ya gosterdik. Gonulleri fethettik, varsin baskalari kupayi alsin onemli degil.
Yilmayalim, calisalim ve yolumuza emin adimlarla devam edelim. Hedef 2010 Dunya kupasi. Haydi aslanlar ileri...

Friday 20 June 2008

Turkiye 3 - Hirvatistan 1 (Mucize mac)

Bu milli takim beni kalpten goturecek, sadece beni degil herkesi.

Halbuki ne kadar da kotu basladik oyuna, sikici mi sikici, heyecan yok, atak yok, herkes bir tutuk sanki olu topragi serpilmis uzerlerine. Neyse ki en azindan Hirvatlara da fazla firsat tanimadik. Biz oynamadik ama onlari da oynatmadik. Tabi ortaya dogal olarak futbol kalitesi acisindan cok vasat bir karsilasma cikti. Hirvatlar bizden daha fazla pozisyon buldular ve Rustu'nun kurtarislari olmasaydi durum cok farkli olabilirdi.

Oyun uzatmalara kaldi ve nihayet bizim cocuklar da biraz canlandilar. Tam umitlenmistik ki uzatmalarin 29 ncu dakikasinda korktugum basimiza geldi; Rustu yine yapacagini yapti ve aptalca bir cikis yapip kaleyi bosladi ve bizi yikan gol geldi.

Bitmistik, tamam dedim demek ki buraya kadarmis. Kaderimize razi geldik. Yenilgiyi kabul ettik. Sorarim kim etmezdi ki ? Kim etmedi soyleyeyim; Rustu ve Tuncay. Bitis dudugu ha caldi ha calacak, eli kulaginda, ama onlar arkadaslarini yeniden fiseklediler ve inanilmaz denilen oldu.

Rustu'nun atisini Semih aldi, dondu ve cakti, ama nasil bir cakis oyle boyle degil. Once inanmadim, idrak edemedim. Olamazdi bu, hani biz kaybetmistik. Yooooo biz degildik kaybeden, Hirvatlardi. Biz esitligi saglamistik ama Semih'in golu aslinda bizim galibiyet golumuzdu. O gol 2 sayilacak kadar onemliydi cunki. Hirvatlar maci oracikta kaybettiler iste. Penalti atislari sadece formaliteydi artik. Hirvat takiminin oyuncularinin surat ifadeleri bin kelimeye bedeldi zaten. Rustu'nun harika kurtarisi bizim zaferimizi ilan etti.

TURKIYE YARI FINALDEEEEE.

Bu turnuva bizim gibi takimi daha tarihinde gormemistir. Biz tarih yazdik. Avrupa 2008 ileride "Cilgin Turkler" in turnuvasi olarak hatirlanacak.
Son 3 mactir yapilamaz denileni yaptik, mucizeler gerceklestirdik. Bu sans olamaz ancak mucadele deseniz o da bir yere kadar. Allah bizim bu kupayi almamizi istiyor, bundan artik hicbir suphem yok.

Bu kupa bizim kaderimiz. Haydi aslanlar ileri...

Dipnotlar :

- Zaferimize golge dusuren o serefsiz mahlukatlarin elleri kirilsin...
- Hem Cek Cumhuriyeti macinda, hem de Hirvatistan macinda, Ulubatli Hasan misali, ellerinde Turk bayraklari ile Prag'in gobeginde, Ceklerin ve Hirvatlarin meydanlarinda "Turkiye, Turkiye" diye bagiran Melih arkadasimi alnindan opuyorum. Aslanim benim, helal olsun sana...


Monday 16 June 2008

Turkiye 3 - Cek Cumhuriyeti 2 (Muhtesem Mac)

Aman Allahim, bu nasil bir macti boyle. Olduk olduk dirildik vallahi. Tek kelimeyle inancin ve azmin zaferi.
Cek'lerin ilk yarida attiklari gol zaten ben geliyorum demisti, bizim oyuncular tutuk mu tutuk, topa sahip olduklari ender zamanlarda ise oyun kurmaktan acizlerdi. 1-0 dan sonra ve ikinci yaridaki oyunu gordukten sonra ki sanki karsimizda bambaska bir Turk milli takimi vardi, gol umidim vardi hala, atariz diyordum ama Cek'ler ikinci golu atmayi basardilar ve ben herkes gibi artik yenilgiyi kabullenmistim. Ne var ki Milli takimimiz bunu kabullenmedi ve canla basla mucadeleye devam ettiler ve inandilar. 75 nci dakikada Arda durumu 2-1 yapti. Yine umitlendik, acaba esitleyebilme sansimiz varmiydi ? Artik macin sonu da geliyordu. 88 nci dakikada Nihat, kalecinin hatasini affetmedi ve skoru 2-2 yapti. Delirdik adeta, olaganustuydu, mucizeydi, hic olmazsa penaltilara birakmistik. Kim dusunebilirdi ki kalan son 2 dakikada bir gol daha atariz diye. Nihat cikti ve sogukkanli bir sekilde golunu atti. 3-2 Turkiye galip. 15 dakikaya 3 gol sigdirdik ve cildirdik. Ama daha bitmemisti, kaleci Volkan'in gereksiz yere bozayi Koller'i itmesi ve ardindan kirmizi kart ile oyun disi kalmasi maci daha da dramatik hale getirdi. Tuncay aslanlar gibi giydi kaleci formasini ve gecti kaleye (arkadasim Ugur'un deyimiyle "Her Turk kaleci dogar). Ben hayatimda ilk kez kaleci olmayan oyuncunun kaleye gectigine sahit oldum. Varsa sizin bildiginiz yazin valla. Sonunda duduk caldi ve oyun bitti ama biz de bittik. Hayatimda izledigim en muhtesem ve olaganustu maclardan bir tanesiydi. Ilker Yasin ile roportaj yapan biri "yine aglamak istiyormusunuz ?" diye sordu ve ben koptum.
Yine cikip sans diyenler vardir eminim. Valla bu hakeme ragmen ve ikinci yaridaki oynann muhtesem oyunla biz bu maci aldik, buna sans demek saflik olur.
Milli takimimizi cani yurekten kutluyorum, bize unutulmaz bir babalar gunu yasatti. Haydi aslanlar sirada Hirvatlar var.

Thursday 12 June 2008

Turkiye 2 - Isvicre 1 (Intikam maci)

Mac yorumuna baslamadan once yazmak istedigim bir iki bisey var. Evde kurulu canak anten ile Turksat'i izleyebiliyoruz ama yaziklar olsun cunki maci hicbir kanal vermedi ve ben maci Ingiliz kanali ITV'den izlemek zorunda kaldim. Gelelim mac yorumuna;
Oncelikle izlemesi cok zevkli bi mac oldu. Cocuklar maca cok iyi basladilar ancak yagmur basladiktan sonra ne yazik ki captan dusuverdiler. Isvicre takimi ustunluk saglayip Turk asilli oyunculari sayesinde gole ulasti (Gol'den sonra Hakan Yakin'in yuz ifadesi cok ilgincti dogrusu, hem sevindi, hem uzuldu. Buna benzer bir durum da Polonya asilli Alman oyuncu Podolski Polonya'ya karsi attigi gollerden sonra yasandi). Ikinci yariya takimimiz cok iyi basladi, acikcasi 1-0 olduktan sonra pek umidim kalmamisti ama cocuklara helal olsun valla, oyunu cevirmeyi basardilar. Semih'in goluyle yine umitlendim ve sonunda Arda'nin harika sutu ile havalara zipladim sevincten. Aslanlara helal olsun, kanlarini doktuler resmen ya. Servet'e de ayrica helal olsun adam sakat sakat cikti aslanlar gibi oynadi, kendini dusunmedi, sakatlanirsam futbol hayatim biter diye dusunmedi. Var mi baska boyle bi takim. Iste simdi takim ruhunu yakaladik bence ayni 2002'deki gibi.

En cok sevindigim ise, o kustah Isvicre'lilere agizlarinin paylarini verdik. Intikam tatli oluyormus :)

Sunday 8 June 2008

Dorney Dash 10 km Kosusu

Kosu kariyerimin (!) ikinci kosu olan Dorney Dash 10 km kosusu icin sabah erkenden kalkip hazirliklara basladik. Hava gunesliydi ve tek bulut bile yoktu.
Kosu yerine ulastigimizda harika bir manzara ile karsilastik, yesillikler icerisinde Dorney golu dogrusu gorulmeye deger bir yer http://www.dorneylake.com/

Gelelim yarisa, yaklasik 1100 kisilik katilim vardi bu sefer. Yarisa bu sefer normal baslangic tempomdan daha hizli basladim ki bu buyuk bir hataydi, gerci tempoyu ayarlamak hic de oyle kolay bisey degil cunki herkes bir anda kosunca ister istemez o hizi yapmaya surukleniyor insan. Staines kosusundan sonra antrenmanlari biraz aksattigimdan olsa gerek 5 kilometreden sonra hizim yavas yavas dusmeye basladi. Sicak ve ruzgarin da etkisiyle 8 kilometreden sonra artik iyice yavasladim, hatta bir an yarisi tamamlayamayacagimi bile dusundum. Neyse ki yavasladiktan sonra belli bir tempoda devam edip yarisi bitirebildim. 1 saat 3 dakika ve 14 saniye lik derece ile 784 ncu olabildim (Yaris sonucu burda). Acikcasi benim icin biraz hayalkirikligi oldu ancak onemli olan yilmayip devam etmek. Ben de oyle yapacagim. 1-2 kilo daha verip, gucumu artiracagim ve insallah sonraki yarislarda daha iyi dereceler elde edecegim. Beni izlemeye devam edin.

Friday 6 June 2008

Dorney Dash 10 km Kosusu





Yarin sabah saat 10:00'da ikinci 10 km yarisi'na katiliyorum. Bunun adi Dorney Dash ve bir onceki yaristan onemli iki tane farki var. Birincisi, katilimcilarin sayisi 2 kati, yani 1000 kisinin uzerinde, ikincisi ise trafigin olmamasi. Rezervuar olarak kullanilan buyuk bir golun etrafinda 2 tur kosulacak. Hedefim bu sefer biraz yuksek. 50 dakika yi hedefliyorum. Bakalim kismet olacak mi. Bu seferki yaris numaram 854. Yarismacilarin listesi burda. Yaris parkurunin Google Maps linki ise burda. Sonuclari yarin blog'da bulabilirsiniz. Onceki yarista beni destekleyen herkese cok tesekkur ederim. Halit arkadasima ayrica tesekkur ederim (onun sayesinde Turkiye milli takim formasiyla kosacagim).